10 Mart 2023 Cuma

Seçim Yarışı

 

 

 Seçim Yarışı

 

    6’lı masa 2023 genel seçimleri için Cumhurbaşkanı adayını nihayet belirledi.  Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığına aday gösterildi. Aday gösteren beş parti de sağcı ve muhafazakâr. Yani Türkiye’nin tüm renklerini bir araya topladığını iddia eden CHP’nin etrafının tam tersi bir durumla çevrelendiği görülüyor.  6’lı masa; bağnaz dinci kesimden, ülkücülerden ve neo-liberalcilere kadar sağın tüm çeşnisini barındırmaktadır. İktidarı her açıdan en sert ifadelerle eleştiren 6’lı masanın, bırakın solun yanından geçmeyi ‘merhaba’ bile dememek için bin bir takla atmasını ne ile ifade edeceğiz? İttihat Terakki türemelerinden biri olan CHP’yi sosyolojik olarak sola ya da sosyal demokrasi cenahına mı yerleştireceğiz?  CHP’den umutlu olmamızı sağlayacak elle tutulur ne tür verilerin olduğu ortaya koyulmalı. Örneğin CHP’nin Ahrar Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkasıyla benzeşmeyen yanları kadar ortak olan yanlarından hareket ettiğimizde, altılı masanın durumu daha iyi anlaşılır.  Sahip oldukları ortak özelliklerden dolayı aynı kapıdan içeri girmek için birbirlerini çiğnemekteler.  Bu durum bizdeki sınıf ayrışmasıyla uyum içindedir.  

    Küreselleşme koşullarında toplumsal realitede karşılık bulmak için çaba içinde olmayan CHP ve solun önemli bir kesiminin durumu tartışılmalıdır. Kemalizmin ve sol geçinen bazı kesimlerin Jakobenliğinden ziyade Bonapartist yönü, özellikle de bugünlerde yeniden gündemleştirilmelidir. Yıllarca MDD ve YÖN çizgisinin sol içinde etkin olması boşuna değildir, Bunlar günümüz koşullarında, özellikle de seçim arifesinde alışkanlıklarını ayyuka çıkarmış durumdalar. Ama farkında olmadıkları ya da kabullenmedikleri bir durum var, o da; Bonapartizmin ordu ayağı artık kullanılır olmaktan çıkmıştır ve bu ayağın eski tarzda işlevsel hale gelme ihtimali de yok. Duaları, beklentileri boşunadır. Şöyle veya böyle AKP’ye karşı çıkma adına solun önemli bir kesimi Kızıl Elma’nın bir parçası haline getirilmiştir.  

   AKP neo-liberal ekonomi politikayı uygulamada ısrarlı davranırken, 6’lı masa bileşenlerinin farklı ekonomi politikalar uygulayacağını kimse iddia edemez. Aslında sorunun özü, çıkardır. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana uzun yıllar tuzu kuru olan kesimin yeniden eski konumuna kavuşma kavgası vardır. Mevcut iktidarın yerine gelmek için kavga verenler, istediğimiz demokrasiyi egemen hale getirecek değiller. Bu noktada, sol hareketin görevi, aynı zemin üzerinde farklı yönlere bakanlar arasında tercih yapma olmamalıdır. Sol, kendini gerçek kimliğiyle toplumda ağırlık merkezi oluşturacak bir konumda tutmalıdır. Daha birkaç gün öncesinde mega kentlerden biri olan Bursa’da Kürt halkına karşı hortlayan barbarlığa, estirilen ırkçılığa karşı kitlesel bir karşı duruş sergilemeyen sol hareketin, kendini tekrar gözden geçirmesinde yarar var. Gerçek demokrasi hattı buradan geçer.

2023.03.09

BAKİ KARER

Hiç yorum yok:

    PKK TERÖRÜNÜN GELDİĞİ NOKTA     Epeyce bir süreden bu yana Pkk/Dem’de neler oluyor diye tartışmalar yürütülüyor. Tartışmalarda, son...