Seçim Yarışı
6’lı masa 2023 genel seçimleri için Cumhurbaşkanı
adayını nihayet belirledi. Cumhuriyet
Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığına aday
gösterildi. Aday gösteren beş parti de sağcı ve muhafazakâr. Yani Türkiye’nin
tüm renklerini bir araya topladığını iddia eden CHP’nin etrafının tam tersi bir
durumla çevrelendiği görülüyor. 6’lı
masa; bağnaz dinci kesimden, ülkücülerden ve neo-liberalcilere kadar sağın tüm
çeşnisini barındırmaktadır. İktidarı her açıdan en sert ifadelerle eleştiren 6’lı
masanın, bırakın solun yanından geçmeyi ‘merhaba’ bile dememek için bin bir
takla atmasını ne ile ifade edeceğiz? İttihat Terakki türemelerinden biri olan
CHP’yi sosyolojik olarak sola ya da sosyal demokrasi cenahına mı
yerleştireceğiz? CHP’den umutlu olmamızı
sağlayacak elle tutulur ne tür verilerin olduğu ortaya koyulmalı. Örneğin CHP’nin
Ahrar Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkasıyla benzeşmeyen yanları kadar ortak
olan yanlarından hareket ettiğimizde, altılı masanın durumu daha iyi anlaşılır.
Sahip oldukları ortak özelliklerden dolayı
aynı kapıdan içeri girmek için birbirlerini çiğnemekteler. Bu durum bizdeki sınıf ayrışmasıyla uyum
içindedir.
Küreselleşme koşullarında toplumsal
realitede karşılık bulmak için çaba içinde olmayan CHP ve solun önemli bir
kesiminin durumu tartışılmalıdır. Kemalizmin ve sol geçinen bazı kesimlerin
Jakobenliğinden ziyade Bonapartist yönü, özellikle de bugünlerde yeniden gündemleştirilmelidir.
Yıllarca MDD ve YÖN çizgisinin sol içinde etkin olması boşuna değildir, Bunlar
günümüz koşullarında, özellikle de seçim arifesinde alışkanlıklarını ayyuka
çıkarmış durumdalar. Ama farkında olmadıkları ya da kabullenmedikleri bir durum
var, o da; Bonapartizmin ordu ayağı artık kullanılır olmaktan çıkmıştır ve bu
ayağın eski tarzda işlevsel hale gelme ihtimali de yok. Duaları, beklentileri
boşunadır. Şöyle veya böyle AKP’ye karşı çıkma adına solun önemli bir kesimi
Kızıl Elma’nın bir parçası haline getirilmiştir.
AKP neo-liberal ekonomi politikayı
uygulamada ısrarlı davranırken, 6’lı masa bileşenlerinin farklı ekonomi
politikalar uygulayacağını kimse iddia edemez. Aslında sorunun özü, çıkardır.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana uzun yıllar tuzu kuru olan kesimin yeniden
eski konumuna kavuşma kavgası vardır. Mevcut iktidarın yerine gelmek için kavga
verenler, istediğimiz demokrasiyi egemen hale getirecek değiller. Bu noktada,
sol hareketin görevi, aynı zemin üzerinde farklı yönlere bakanlar arasında
tercih yapma olmamalıdır. Sol, kendini gerçek kimliğiyle toplumda ağırlık
merkezi oluşturacak bir konumda tutmalıdır. Daha birkaç gün öncesinde mega
kentlerden biri olan Bursa’da Kürt halkına karşı hortlayan barbarlığa, estirilen
ırkçılığa karşı kitlesel bir karşı duruş sergilemeyen sol hareketin, kendini
tekrar gözden geçirmesinde yarar var. Gerçek demokrasi hattı buradan geçer.
2023.03.09
BAKİ KARER