Ceset
Seviciliği!
Sonradan bana iletilen videoyla haberim
oldu. Meczup biri, Gara operasyonu üzerine biriyle sohbet ederken, hakkımda
atıp tutmuş. Ürkütülmüş fare misali ekranda bir görünüp bir kaybolan aklı evvel,
hakkımda ilginç iddialarda bulunmuş. Dengesini kaybetmiş halde beynine şırınga
edilmiş ne varsa ürkekçe tekrarlayıp duruyor. Kibrit kutusunu kendine mesken
edinmiş fare, belli ki bayağı kobay olarak kullanılmış. Malum bu kobay birçok
kez faz bir, faz iki deneylerinden geçirilmiş. Çünkü soru sormaya başladığında
kekeliyor, el ayak öpme faslından sonra destekçilerine övgüler yağdırmaya
başlıyor.
Bu kutu düşkününün yalakalığı da bir başka:
Döne dolaşa Apoculuğun ne kadar Kürtlük olduğunu anlatıp duruyor. Apoculuğu
Kürtlükle bütünleştirmekle kalmıyor, tapılması gereken ilahi bir güç noktasına
yükseltmeye çalışıyor. Apoculuğun kendisine onur verdiğini, bu sayede her türlü
imkanlara sahip olduğunu yana döne anlatıp duruyor. Sonradan din değiştirmenin
verdiği heyecanını ve saldırganlığını gizleyemiyor. Karşısında konuşan kişiler
cümlesini tamamlamadan lafı alıyor, Pkk ve gerilla diye hitap ettiği çetelerle
bütünleştiriyor. Zaten birkaç cümle kurma yetisi var; her cümlesi Apoculuğa
övgüyle başlıyor secdeyle bitiyor. Tipik çeşme başı dedikoduculuğun
yılışıklığını sergiliyor.
Bu derece pervasızca
konuşmayı alışkanlık haline getirmiş bu zat, kim? Kimin parasıyla oynuyor,
nerede çalışıyor, geçimini neyle sağlıyor? Bunların hiç birine açıklık
getiremiyor. Bu tür konuların bahsi geçtiği her yerden uzaklaşmak için binbir
cambazlık ve hileye başvuruyor. Apoculuk ya da gerillacılardan aldığı reklam
gelirlerinden başka, Haşdi Şabi’den ne kadar reklam geliri elde ettiği de merak
konusu. Öyle ya gazeteci geçiniyor, kutu yayıncısı olma kolay değil. Halktan
saklayacağı bir şeyi olmamalı ve geçim kaynağına kamuoyu nezdinde açıklık
getirmeli.
Bu zat savaşın, insan
öldürmenin ne kadar iyi olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor. Adeta zikir
getirerek herkesi ikna etmeye çalışıyor. Şimdi sormak gerekir; bu zevatın
kardeşleri, eğer varsa çocukları veya anne ve babası Gara’da, Kandil’de
ellerinde silah çarpışmanın içindeler mi? Başkalarının cesetleri üzerinde dans
etmeyi alışkanlık haline getirmiş bu zat, annesinin ve babasının veya
kardeşlerinin cesetleri üzerinde de halay çekme alışkanlığını sürdürecek mi?
Kürt çocuklarının sıra sıra dizilmiş cesetlerinden akan kanları alnına sürüp
göğüs kabartarak ortalıkta dolaşıyor. Anne babasının veya çocuklarının
cesetlerinden akan kanı da alnına sürerek aynı biçimde övünecek mi? Yine
kendisi rahat yaşam içinde kutudan yayıncılık yapma yerine, niçin Gara’da,
Kandil’de bulunmuyor? Kibrit kutusundan bunlara açıklık getirmelidir.
Gara’da PKK tarafından
kafalarına kurşun sıkılarak infaz edilmiş Kürtler dahil 61 Kürt çocuğu
öldürülmüştür. Hangi statü uğruna, hangi amaç uğruna bu ölüm olayları
yaşanmıştır? Beş katilin yaşamı uğruna Kürt çocuklarının toprağa düşmesi
karşısında sevinç çığlıkları atma, tam anlamıyla sadistliktir. İşte ürkek fare
misali Kalésorro denilen zat, ekran karşısında içindeki sadist ruhu
göstermektedir. Yani Bargiran, Kürt çocuklarının cesetleri üzerinde halay
çekmektedir. Kürt halkı çocuklarının kanı üzerinden hayat sürdürmeye çalışan bu
tip şahıslardan bıktı, usandı. Bu kişiyi herkes iyi tanımalıdır. Böyleleriyle
röportaj yapmanın ne anlama geleceğini iyice düşünüp taşınmak gerekir. ‘Her
türlü hizmeti yapmaya hazırım’ diyen zatın yanında yer almayı hiç kimse
istemez. Çünkü Bargiran ve efendilerinin, esas hedefi, Kürdistan Bölgesel
Yönetimi’ni yok ederek, dayandıkları güçlere altın tepside sunmaktır. Bu
nedenledir ki Apocu geçinen bu zat, bunların oyununu bozan herkese düşmanlık
yapıyor. Yaptıkları katliama karşı erkenden tavır aldığım için kibrit kutusuna
sığan beynine bakmadan hakkımda atıp tutmuş. Umrumda bile değil. Kürt
gençlerini cesetleri üzerinde tepinen bu güruha karşı tavır alma sadece Kürdün
değil, insanım diyen herkesin görevi olmalı. Gara’da son yaşanan olayın,
Bingöl’de 33 askerin kurşuna dizilmesinden,
2015’de Silvan olayından ve Akyürek’te 11 çocuğun katledilmesinden bir
farkı yoktur. Aslında bu derece gaddar davranılmasının esas nedeni, tüm
şimşekleri Erbil’in üzerine çekmek içindir.
20.02.2021
Baki Karer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder