Chp’nin ya da Ekrem İmamoğlu’nun Pkk/Hdp’ye
Hediyesi!
Ekrem
İmamoğlu’nun Hdp/Pkk’ye sunduğu fotoğraf
rastgele seçilmiş bir fotoğraf değildir. 1924’ten bu yana geçen süreç ve
bu süreçte olup bitenler dikkate alınarak, daha doğrusu CHP’nin Kürt/Kürdistan’a
bakış açısından hareketle seçilmiş bir fotoğraftır. CHP’nin böyle bir hediye
ile Diyarbakır’a gelmesini sağlayan cesaret nereden alınmıştır veya böylesi bir
cesareti sağlayan sosyolojik gelişmeler nelerdir? Bu ziyaretle birlikte, son
kırk yılda ortaya çıkan sosyolojik gelişmelerin tüm yönleriyle irdelenmesi daha
bir önem taşımakta. Salt ‘Stockholm sendrumu’ denilerek geçiştirilecek bir konu
değildir. Pkk/Hdp aracılığıyla Kürt toplumunda yaratılan asimilasyon
politikası, Türkleşmeye özentinin boyutları bıkmadan usanmadan işlenmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Kürt halkının duygu ve düşüncesi hiçe sayılarak, güle oynaya sunulan ve muhataplarınca
da büyük bir sevinç içinde kabul edilen bu portrenin seçilme nedeni önemlidir. Kürt
halkının kimliğini inkâr eden düşmüş çevrenin, bir ulus adına hareket etme
cüretini açıktan göstermesi karşısında suskun kalınmamalı. Böylesi bir
düşkünlük, Kürt halkının iradesiyle bütünleştirilemez.
Eğer
tarihi bilgilerim beni yanıltmıyorsa, bu resim, iki öküzünden birine aşar
karşılığı el konulan bir çiftçinin M.Kemal’le görüşme anını yansıtmaktadır.
Hikaye uzundur, tüm ayrıntılarıyla buraya aktaracak değilim. Sanıyorum o dönem
M.Kemal’in başyaveri Salih Bozok olayı anlatır. Resime dikkatlice bakılırsa,
M.Kemal özellikle tam cepheden görüntülenmek istenmiştir; duruşu, yüz
ifadesiyle karakteri, kudreti yansıtılmaya çalışılmıştır. Aslında çiftçi, bir
figür olarak kullanılmıştır. Sosyal bir sorunun çözümüne parmak basılırken,
jakoben devlet anlayışının haşin yüzü sergilenmiştir.
Portrede
devleti temsil eden güç, kararlı ve sert görünümüyle her şeye muktedir olduğu
gösterilirken, çiftçi zavallı, boynu bükük, söylenen veya söylenecek her şeyi
yargılamadan, sorgulamadan kabullenmeye amade bir figür olarak yansıtılmıştır;
gücün karşısında ezilmeyi kabullenme, hatta ellerini tutuş biçimine bakılırsa
bir yalvarış vardır. İşte ehlileştirilmiş Kürtler’e bu portrenin hediye edilmesi
bu anlamda önemlidir. Türkleşmeye hayranlık duyanlar şahsında Kürt halkı tehdit
edilmekte ve gösterilecek her türlü muameleye boyun eğmeleri istenmekte. Kandil
kayyumlarının yerine atanan kayyumlara karşı adalet-hukuk-demokrasi üçlemesi
yapanların, Diyarbakır’ın göbeğinde Chp adına herkesin gözüne batırıla batırıla
verilen bu hediye karşısında nasıl üçleme yapacakları doğrusu merak edilmiyor
değil.
Baki Karer
3.09.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder