7 Eylül 2021 Salı

PKK’nin Talibanlarla Benzerlikleri

 

PKK’nin Talibanlarla Benzerlikleri

 

 Afganistan’da Talibanlar’ın iktidara gelişiyle birlikte rejim değişikliği oldu. Öncelikle Taliban ile El-Kaide arasında farklılıkların olacağını  sanmıyorum. İslamcı geçinen bu tür örgütlenmelerinin 21’ci yüzyılın yüz karası olduğunu söylemeye bile gerek yok. Daiş, El Kaide, PKK, Taliban benzeri yapılanmaların, ister devlet düzeyinde, ister örgüt düzeyinde olsun, içinden çıktıkları halklara karşı her türlü terörü uyguladıkları bilinmekte.

    Afganistan’da hızla inşa edilmeye başlanan çağdışı rejime karşı ‘modern Batı’nın tutumu, muhtemel ortaya çıkacak olan göç sorunuyla sınırlıdır. Yani kargo uçaklarının tekerlerine takılı kalan demokrasi ve insan hakları sorunu karşısında Batı’da bir konsensüs oluştuğunu artık görmek gerekir.

    Son birkaç günden bu yana, Afganistan’la Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında benzerlikler aramaya çalışanlara sıkça rastlanmaya başlandı. Bunlar arasında benzerlik bir yana, birbirine zıt yönetim biçimleri oldukları tartşılmazdır. Ama Afganistan’da iktidar olan Talibanlar ile PKK arasında çokça benzer yanların olduğunu söyleyebilirim.

    Talibanlar’ın PKK ile benzer yanlarından en başta geleni; her ikisinin de Selefi anlayışı doğrultusunda örgütlenme biçimini temel almasıdır. Her ikisinde de aklın geri plana atıldığı bilinir. Kendilerini bir varlık olarak kabul etmezler. Düşünmeyi, sorgulamayı tanrılarına isyan olarak kabul ederler. O nedenle söyleneni olduğu gibi kabul edip, kendilerini hiçleştirdikleri oranda tanrılarıyla bütünleştiklerine inanırlar. İnandıkları, ya da kabul ettikleri tanrılarsa, şef veya lider olarak gördükleridir.

   PKK ile Taliban’ın benzer bir başka yanı, her ikisinin de halkını düşman görmesidir. Bu nedenle içinden çıktıkları halka karşı sürekli işkence yaparlar ve cinayetler işlerler. Taşlama ve taş altı yapmayı günlük ibadetlerinin bir parçası olarak görürler. Aklını kullananlara, düşünenlere, bilime inananlara olan düşmanlıklarını söylemeye bile gerek yoktur. Eğitimsiz ve aydınlanmamış bir toplum yaratmayı arzularlar.  Her ikisinde de mağara yaşamı esas alındığı için elli ya da en fazla yüz kelimeyle kendilerini ifade etmeye çalışırlar; şehit, şahadet, önderlik, lider, silah, ölüm vb. birkaç kelimeyle yetinme bunların en önemli ortak özellikleridir. Bu nedenle, dilin, sanatın edebiyatın, kültürün gelişmesini, serpilmesini terörle, cinayetlerle önlemeyi bir ibadet olarak kabul ederler.

    Bir diğer ortak nokta ise; her ikisi de uluslararası arenada karanlık güçlerin piyonudurlar. Birbirine en zıt noktada olan karanlık güçlere hizmet etmekten zevk alırlar. Bunlar örgütsel çıkarları uğruna kendi halklarını arkadan hançerlemeyi bir görev olarak kabul ederler. Sınır tanımaz bir hainlik içindedirler. Çünkü karanlık güçlerin emrinde başka türlü ayakta kalma imkânları yoktur.

    Çok önemli gördüğüm bir ortak yanlarına daha değinmeden geçmemek gerekir; esrar, eroin kaçakçılığı…Taliban ve PKK çalışmadan yemenin, asalak yaşamlarını sürdürmenin kestirme yolunu esrar, eroin kaçakçılığında görür. Bu konuda bağlı oldukları karanlık odakların her türlü desteğini alırlar. Ayrıca sadece kaçakçılıkla yetinmeyip, silah zoruyla halktan topladıkları haraçlar da ayrı bir sorundur.

    Sonuç olarak; Afganistan’da yaşananların ulus devlet trajedisi olmadığı ortadadır. Bu noktada Talibanla PKK’nin buluştuğu en önemli nokta; Talibanlar ulus devleti arkadan hançerlerken, PKK de ulus devlet olma kavgasını verenleri karanlık güçlerle iş birliği içinde arkadan vurmanın mücadelesini veriyor. Bunların her ikisi de yüzyılımızda çöküntünün ve utancın kaynağıdır. Trajedi olan Taliban ve Pkk’nin kendisidir.

09.04.2021

Baki Karer

Hiç yorum yok: